Türk ve Japon mühendislerin ortaklaşa yaptığı "Türksat 4A"
uydusu, Türkiye saati ile 23.09'da Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden
fırlatıldı. Türksat 4A uydusu sayesinde, Türkiye'nin televizyon ve uydu
haberleşme sinyalleri artık Afrika kıtasının tamamını kapsayacak. Uydunun uzaya
yolculuğu 9 saat 13 dakika sürecek.
Türkiye'nin 5. uydusu Türksat 4A,
Türkiye saatiyle 23.09'da Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden başarıyla
fırlatıldı. Türksat 4A uydusunu taşıyan proton roketinin ilk 3 kademesi
başarıyla görevini tamamladı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Lütfi Elvan, Müşteşar Habib Soluk, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar,
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, TÜBİTAK
Başkanı Yücel Altunbaşak, Türksat AŞ Genel Müdürü Özkan Dalbay ve çok sayıda
bürokratın uydunun fırlatılışını Baykonur Uzay Üssü'nde düzenlenen törende
izledi.
Türk ve Japon mühendislerin
ortaklaşa ürettiği Türksat 4A uydusu, fırlatılışından 5 dakika 47 saniye sonra
kapsülden ayrılarak atmosferden çıktı.
Uydunun
fırlatılışının hemen ardından başlatılan sistem testleri başarıyla
gerçekleştirildi.
İLK SİNYAL 9 SAAT SONRA
Fırlatmadan 9 saat 13 dakika sonra ilk sinyalin alınması planlanan uydu, "50 derece doğu" boylamına yerleştirildikten sonra bu boylamda yaklaşık 3 ay kalacak.
İstasyonlar aracılığıyla tüm
yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek uydu, daha sonra "42
derece doğu" boylamındaki yörüngesine yerleşerek, ticari faaliyetlerine
başlayacak.
Uydunun kontrolü, Gölbaşı Uydu
Yer İstasyonu'na devredilecek ve buradan gönderilecek komutlarla uydu yaklaşık
bir ay boyunca performans testlerine tabi tutulacak.
Mevcut Türk uydularına göre daha
güçlü sinyal kalitesine sahip olan Türksat 4A uydusunun manevra ömrü 30 yıldan
fazla olacak.
UYDUNUN ÖZELLİKLERİ
Türksat 4A'nın kapsama alanında, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Afrika yer alacak. Yaklaşık 5 ton ağırlığa ve 1750 MHz bant genişliğine sahip olan uydu, Türk ve Japon mühendisleri tarafından ortaklaşa üretildi.
Türksat 4A uydusunun yeni bir
teknoloji olan ''Ka Bant'' frekansı sayesinde Türk televizyon ve radyo
kanallarının yayınları, Avrupa ve Asya'nın ardından Afrika'yı da kuşatacak.
Kazakistan'ın güney-batı
bölgesinin Sırderya Nehri kıyısında 12 Ocak 1955'te kurulan Baykonur Uzay Üssü,
soğuk savaş yıllarında Sovyet uzay araştırmalarının sembolü oldu.
Bozkırda geniş bir alana yayılan
Baykonur, ilk olarak 1950'lerde gizli Sovyet balistik füze programında
kullanıldı. 1960'larla beraber Baykonur, Sovyetler'in ABD ile giriştiği uzay
yolculukları savaşına ev sahipliği yaptı.
4 Ekim 1957'de ilk uzay aracı, 3
Kasım 1961'de Ay'a ilk köpek ve ilk Kazak astronotu Toktar Aubakirov, Baykonur
Uay Üssü'nden fırlatıldı. Aynı zamanda bir çok ülkenin astronot ile ilk uzay
turisti Dennis Tito da Baykonur'dan uzaya gönderildi.
UZAYA EN KESTİRME YOL
Rusya, kendi topraklarında birçok üs olmasına rağmen, uzay çalışmalarını Avrupalı uzmanların "uzaya dünyadaki en kolay çıkılacak yer" olarak tanımladıkları Baykonur'da gerçekleştiriyor.
Dünyada aktif çalışan 15'ten
fazla uzay üssünün en büyüğü sayılan Baykonur, astronotların uzaya en çok
gönderildiği yer konumunda bulunuyor. Bugüne kadar Baykonur'dan 1200'den fazla
taşıyıcı roket ve 1300'den fazla araç uzaya gönderildi.
6 bin 717 kilometrekare araziye
yerleşen uzay üssünde, 52 roket fırlatma tesisi, 34 teknik kompleks, yüksek
sınıfta 2 havaalanı, 5 iniş alanı, meteor ve iyonosfer merkezleri, 3 uzay
gemisi için yakıt doldurma istasyonu, 5 kontrol kulesi, 9 kontrol merkezi ve
1.500 kilometre füze deneme alanı ve 4 kıtalararası balistik füze fırlatma
platformu bulunuyor.
Daha önce Rusça Leninsk olan
üssün adı, Kazakistan'a ait devlet malı olduğunun tescil ettirilmesinin
ardından Baykonur olarak değiştirildi. Uzay üssündeki teknolojilerin
Kazakistan'a kazandırılmasının ardından Rusya'ya 2050'ye kadar yıllık 115
milyon dolar olmak üzere toplam 5,3 milyar dolara kiraya verildi.
Kaynak | http://www.ntvmsnbc.com
0 yorum:
Yorum Gönder